İlk kural, kuralları ezberlemektense, kuralları örnekleyen gerçek kullanım cümleleri ile yüzleşmek, bunların rehberliğine güvenmek...
Peki, asgari düzeyde de olsa, neden "kurallara" belli ölçüde yer ayırmak zorundayız ki? Vakit yitirmeden, çalakalem yazmağa, çatpat konuşmaya başlasak daha yararlı olmaz mı?
Bunun yanıtı şu: Doğal dil öğrenme çağına dönebilirseniz (0-4 yaş), o güzelim günbegün 24 saat deneme-yanılma (agulama) -- ve büyükleriniz tarafından hoşgörü ve gülücüklerle düzeltilme -- sürecini yeniden başlatabilirseniz... Buna olanağınız varsa, durmayın derim...
Deneme-yanılma yöntemiyle yılları heba etmek istemiyorsak, yabancı bir dilin mantığını ancak kurallardan başlayarak, tümdengelimci yoldan öğrenebiliriz. Kestirme yol bu...
Ama dediğim gibi, gramer genel okuyucu için sıkıcı bir konudur: Kısa tutulmasında ve canlı, parlak örneklerle beslenmesinde yarar var. Öyleyse başlayalım:
İsim (ad -- noun): Gerçek yada hayali, somut yada soyut varlıklara verilmiş adlar...
Sıfat (adjective): Bu varlıkları çeşitli yönleriyle niteleyen, niceleyen, tanımlayan, betimleyen, ayrıntılandıran sözcükler... Günün birisinde Türkçe'de dilbilgisi terimleri üzerine sistematik bir çalışma yapacak olursam, sanırım ilk tercihlerimden birisi "sıfat" yerine", "betimlik" terimini önermek olacaktır.
Fiil (eylem -- verb): Gerçek/hayali, somut/soyut olay, eylem, durum, oluşum belirten sözcükler... Fillerle, bilgi aktarımı kadar, soru, emir, dilek, koşul, veya ("edilgen çatı" yı da düşünürsek) eylemden etkilenme, "kabağın öznenin başına patlaması" durumları da iletilir...
Zarf (belirteç -- adverb): Eylem ve oluşumları çeşitli yönlerden niteleyen, ayrıntılandıran sözcükler...
Yani, Sıfatlar İsimleri... Zarflar Fiilleri -- niteler...
Dikkat: Zarflar ayrıca, sıfatları ve diğer zarfları da niteleyebilir.
Zarflara örnekler: I wasn't expecting to see you today... Please sit here... She read it carefully... He is very clever... You must work harder... The rest of the subject is much easier to understand...
Dahası yok mu? Var, tabiatıyla... Ama bizim açımızdan şimdilik bu kadarı yeter. Adıl (zamir - pronoun), ilgeç (edat - preposition), bağlaç (conjunction), ünlem (nida, interjection)... Bunların ne olduklarını zaten biliyorsunuz. Ayrıntılarına girmesek de olur... Birkaç örnekle yetineceğim:
İlgeçler (prepositions): He arrived here at 2 o'clock... He rested his head on one of his hands... We met over the bridge past the central station... Two dogs were running along the street... You mustn't let yourself be made fun of... (Seninle alay edilmesine izin vermemelisin. "to make fun of smb.")
Bağlaçlar (conjunctions): He and I are brothers... We write to one another every now and then... Ali came, but Güneş didn't... She said that she would come today... I will go if I have time... He had to go back because he had no money left...
Ünlemler (interjections): Bravo!.. Oh!.. Oh, my God!.. Hush!.. Alas!.. (= Heyhat!)... Good-bye!.. Goodness gracious me!.. (Bu sonuncusu, "Üstüme iyilik sağlık!" anlamında bir şaşkınlık ifadesidir.)
AMA ŞİMDİ DİKKAT !!
Temel kurallarımızdan birisi şu olacaktır: Her dil öğesi kimlik ve niteliğini, "takdir komisyonu" gibi çalışan bir takım gramercilerin (bugüne değin sözlüklere de yansımış) ilahi ve değişmez saptamasından değil, kullanıldığı ortamdaki İŞLEV 'inden kazanır.
İşte bu işlevler çerçevesinde, pratik açıdan bizim için en önemli birkaçını şöyle sıralayabiliriz:
Cümle, en az iki öğeden oluşur: Özne + Fiil...
Eylemden etkilenen varsa, bunlara üçüncü öğe olarak
Nesne eklenir.
Özne (S, subject); Fiil (V, verb); Nesne (O, object)
İngilizce bir S+V+O dilidir. Ayrıca, çekimsiz bir dildir. Nesne durumu için özel bir çekim yoktur (Yani, Türkçe'deki "-- i" durumu gibi). Kısacası, fiilin solundaki ad öznedir, sağındaki de nesnedir...
Özne, eylemi gerçekleştiren;
Nesne ise eylemden etkilenen, kabak başına patlayandır.
Bu her iki işlevi de isim (= ad) sınıfı öğeler karşılar.
Aynı şekilde, isim-cümlecikler de eylemin öznesi yada nesnesi olabilir.
Hatırlayınız: Sıfatlar isimleri, zarflar eylemleri niteler...
Aynı şekilde,
sıfat-cümlecikler isimleri;
zarf-tümcelikler ise eylemleri niteler.