Biraz önce temas edildigi gibi, Orhan Gazi, Germiyan'dan gelip Karacahisar pazarini yagmalayan Çavdaroglu'nun pesine düsmüs, Oynashisari denilen yerde onu maglup ederek perisan etmisti. Hatta onu esir alarak babasina götürmüstü. Bu muvaffakiyet, Osman Gazi'nin itimad edip güvendigi genç oglu Orhan için idarecilik ve komutanlik kapisinin aralanmasina sebep olmustu. Bu yüzden, Osman Gazi tarafindan harp idare ve sevkini ögrenmek böylece tecrübe kazanmak üzere Sakarya nehri ile Karadeniz arasindaki yerlerin feth edilmesi görevi ona verildi. Bununla beraber, Osman Gazi, henüz toy bir delikanli denebilecek oglunun yanina yirmi senelik bir sadakat ve baglilik ile güvenilirlikleri isbatlanmis olmakla bitmeyen ayrica harb ile tecrübe edilmis en cesaretli silah arkadaslarindan dördünü de onun komutasinda gönderdi. Bunlar: Akça Koca, Konur Alp, Gazi Abdurrahman ile daha önce Müslüman olmus olan Köse Mihal idi.
Kaynaklarimiz bu konuda su bilgileri vermektedirler:
"Bir gün Osman Gazi dedi ki: "Ogul Orhan, bu Tatara gerçi and verdik. Ancak bunlarin Tatarligi gitmez. Gel, sen bu gazilerle Kara Çebis ve Kara Tekin'e var. Allah, sana basari verir diye umarim."
Orhan Gazi: "Hanim! Her ne buyurursan kabul ederim." dedi. Akça Koca, Konur Alp, Gazi Abdurrahman ve Köse Mihal'i yarar yoldastir diye Orhan Gazi'nin yanina verdi. "Gaziler! Ha göreyim sizi ki din yolunda nasil davranirsiniz" dedi. Orhan Gazi'nin yalniz basina gittigi ilk gazasi budur.
Orhan, babasinin duasini aldi. Himmet kilicini kusandi. Gaza niyeti ile sefere çikti. Dogruca Kara Çebis'e yürüdü ki, Osman Gazi dahi oraya (önceden) gitmisti. Hisara varmaya bir konaklik mesafe kalmisti. Orada gazileri üç bölük (kisim) ettiler. Bir bölügü vardi hisarin üstüne yürüdü ki, Orhan onlarla beraberdi. Bir bölügü geceleyin hisarin ötesine geçti. Bir bölügü de hisarin yaninda bir dereye girdi.
Orhan Gazi, bir kaç gün hisar önünde savasti. Savas ederken kendilerini sarsilmis gibi gösterip kaçtilar. Bunun üzerine kâfirler Türkler kaçti deyip hisar önüne çiktilar. Bir Türk buldular. Tutup tekfura götürdüler. Tekfur "daha baska Türk var mi" diye sordu. O da "yoktur hepsi bu kaçanlardir" diye cevap verdi. Tekfur bu sözü isitince çok sevindi. Gözcüler gönderdi. Hiç Türk görmediler. Hisar kapisini açti. "Varalim, Türklerin ardini basalim" dedi. "Türkleri dereden çikartmayalim" dedi. Hemen atina binip sürdü.
O esnada yan tarafta gizlenmis olan Türkler, hisar kapisini tuttular. Yukaridaki Türkler de gözüktü. Bunu gören tekfur "Hey daha Türk varmis" deyip döndü. Fakat hisar önünde duran Türkler ile karsilasti. Gaziler onu yakalayip hisari feth ettiler. Malini da gazilere bölüstürdüler. Sipahisini çikarip hisari saglamlastirdilar.
Bu hisarin asagi tarafinda Ap Suyu (Ebe Suyu) denen bir hisar daha vardi. Tekfuru alip oraya getirdiler. Onu da ahd ile aldilar. Bu iki hisara el koydular. Konur Alp'a Kara Çebisi, Akça Koca'ya da Ap Suyu'nu verdiler.
Orhan Gazi, bu tekfuru ordusu ile birlikte Akhisar'a getirdi. Halka emniyet ve eman verdi, kâfileri yerli yerinde birakti. Ama Konur Alp, zaman zaman çikip Akyazi'ya hücum ederdi. Akça Koca da Ayan Gölü (Sapanca Gölü)'nun suyunun aktigi yerde Bes Köprü'de bir bogazcik vardi orayi durak edindi (üs olarak kullandi). Oradan orman arasinda olan yere hücum ederdi. Elhasil Orhan Gazi bu ucu saglamlastirdi. Kâfirleri de babasi Osman'a gönderdi. Kendisi Kara Tekin üzerine yürüdü. Hisarin beyine haber gönderdi ki: "Bu hisari bana ver, seni yine hisarda birakayim. Ad benim olsun. Benim istek ve hedefim Iznik'tir" dedi. Kâfir bu sözü isitince hayli gücüne gitti, kaleyi vermedi. Bunun üzerine Orhan Gazi: "Gaziler! Islâm gayretidir. Yürümek gerek ki, bu hisari yagma edelim" diyerek kalenin yagma edilmesini emr etti.
Gaziler, derhal kalenin kapisini kirarak yagmaladilar, tekfuru yakalayip öldürdüler. Orhan Gazi, tekfurun kizini büyük bir ganimetle birlikte babasina gönderdi. Orhan, alinan esirleri, gazilerden tekrar satin aldi. Onlari ahd ve emânla hisara yerlestirdi. Samsa Çavus'u da hisara birakarak Yenisehir'de bulunan babasi Osman'in yanina döndü.
Bundan sonra Kara Çebis'teki Konur Alp'a ve Kara Tekin'deki Samsa Çavus'a Iznik'e havale gibi olsunlar (kontrol altinda tutsunlar) diye adam gönderdiler. (Onlar) zaman zaman gidip Iznik'in bahçelerini harab ederlerdi. Böylece Iznik'e rahatlik vermezlerdi. Bir taraftan Konur Alp Akyazi ile, diger taraftan da Akça Koca Izmit ile mesgul oldular. Bu uclar son derece isler oldu. Söyle ki, gaziler gece ve gündüz at sirtindan inmeyerek fetihlerden fetihlere kostular. Konur Alp, Akyazi'da Tuz Pazarini aldi. Uzuncabel'de bulusarak iki gün iki gece kaldi. Kâfiri döndürerek yine Tuz Pazarina geldi. Akça Koca da Akdemir'le birlikte Akova'ya hücum etti. Gazi Abdurrahman da Istanbul tarafindaki il'e hücum ederdi. Bunun üzerine Istanbul'dan kâfir seçerek, gazilere karsi gönderirlerdi. Gazi Abdurrahman da Istanbul'dan gelen kâfirleri kirardi. Her vakit bu hâl ile durusurlardi, vurusurlardi. Islâmiyet için can ve bas (ile) oynarlardi. Böylece Sakarya ile Karadeniz ve Sapanca Gölü sahasindaki bazi kalelerin zapti basarilmis oldu. Miladî takvimlerin 1318 senesini gösterdigi bu zaman diliminde Akça Koca, bilahare kendi adi (Koca Ili, Kocaeli) ile anilacak olan Sakarya Nehri'nin batisindan Izmit kalesine kadar olan yerleri feth etti. Bu yüzden, hakli olarak bu bölge onun adi ile adlandirilmistir.
Bütün bu olaylardan sonra Bizans Imparatorlugu, hududlarinin en önemli noktasi olan Iznik'in yavas yavas ve adim adim, hasimlari olan Osmanlilar tarafindan muhasara altina alindigini görmüs oluyordu.
Gibbons'un: "Osman, cihanin bildigi en büyük imparatorluklardan birinin, vahsi Asya kani ile en eski ve en yeni Avrupa unsurunu kaynastirmis olan tarihteki yegane milletin ve alti asir inkitaa ugramaksizin (kesilmeksizin) erkekler vasitasiyle devam etmekle temayüz eden bir hanedanin müessisidir" dedigi Osman Gazi, artik ihtiyarlayip yorulmustu. Bu arada Romatizmadan da muzdaripti. Bu sebeple 1320 tarihinden itibaren oglu Orhan Bey'i kendisine vekil tayin etmis oldugu söylenebilir. Bununla beraber, islerin daha iyi idare edilebilmesi için kanun, nizam ve töreler vaz' edilmesi ile mesgul oldugu, basit bir sekilde de olsa divan toplayarak istisarelerde bulundugu muhakkaktir. Bir yandan, uc beyliginden müstakil bir devlet haline geçiste ortaya çikan islerin görülmesi ve memleketin mütemadiyen genislemesi için gereken tedbirler alinirken, diger taraftan da müslüman ve hiristiyan tebeanin asayis ve huzurunun bir kat daha artmasina dikkat gösterilmekte idi.
Bilindigi gibi Osman Gazi, teskilât ve müesseseler mevzuunda Selçuklulari kendine örnek almisti. Bu sebepledir ki, daha önce de belirtildigi gibi Bizans hududunda üç aded uc bölge ihdas etmisti. Bunlarin basina da ümerâdan ve gazilerden Konur Alp, Akça Koca ve Samsa Çavus'u tayin etmisti. Bunlardan ilki yani Konur Alp, memleketin en kuzeyinden Karadeniz'e kadar olan yerlere, ikincisi yani Akça Koca, Izmit, (Nikomedia), üçüncüsü olan Samsa Çavus ise Iznik (Nicea)'e müteveccih idi.