Unutulan Herşey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Unutulan Herşey

Unutulan Herşey
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Sizde KAZANIN!
SüperTeklif'e üye ol, sen de kazan!
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Şanışer & Bela feat. Sahtiyan, Yabgu, Buura, Rapozof, Sansar, Atakan, Se7enty, Snow - 10x8 Şarkı Sözü , şanışer şarkı sözleri
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyC.tesi Mayıs 09, 2009 3:46 pm tarafından DarkMafia_76

» Alps # bymaskey155 # Full Str Glavier # (45) Lv
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyPerş. Nis. 23, 2009 1:43 pm tarafından DarkMafia_76

» Alps # bytiger # Full Str Blader # (44) Lv
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyPerş. Nis. 23, 2009 1:42 pm tarafından DarkMafia_76

» Satış Kuralları Uyulmayan Konular Silinecektir
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyPerş. Nis. 23, 2009 1:40 pm tarafından DarkMafia_76

» Legend 4 Uyumlu pk2 edit
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyPerş. Nis. 23, 2009 1:38 pm tarafından DarkMafia_76

» TÜRKÜ
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyPaz Mart 15, 2009 1:13 pm tarafından DarkMafia_76

» Gece Gündüz 1. Bölüm
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyC.tesi Şub. 21, 2009 2:47 pm tarafından DarkMafia_76

» Danişmendname
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyPtsi Şub. 16, 2009 11:26 am tarafından DarkMafia_76

» Eşitsizlikler
OSMAN BEY VE AHILIK EmptyPtsi Ocak 19, 2009 9:07 pm tarafından DarkMafia_76

En iyi yollayıcılar
DarkMafia_76
OSMAN BEY VE AHILIK Vote_lcapOSMAN BEY VE AHILIK Voting_barOSMAN BEY VE AHILIK Vote_rcap 
fasal_
OSMAN BEY VE AHILIK Vote_lcapOSMAN BEY VE AHILIK Voting_barOSMAN BEY VE AHILIK Vote_rcap 
MysticMafia_76
OSMAN BEY VE AHILIK Vote_lcapOSMAN BEY VE AHILIK Voting_barOSMAN BEY VE AHILIK Vote_rcap 
musas_16
OSMAN BEY VE AHILIK Vote_lcapOSMAN BEY VE AHILIK Voting_barOSMAN BEY VE AHILIK Vote_rcap 
@@ aksin @@
OSMAN BEY VE AHILIK Vote_lcapOSMAN BEY VE AHILIK Voting_barOSMAN BEY VE AHILIK Vote_rcap 
Dark_Trade
OSMAN BEY VE AHILIK Vote_lcapOSMAN BEY VE AHILIK Voting_barOSMAN BEY VE AHILIK Vote_rcap 
gizemm
OSMAN BEY VE AHILIK Vote_lcapOSMAN BEY VE AHILIK Voting_barOSMAN BEY VE AHILIK Vote_rcap 
Ishe
OSMAN BEY VE AHILIK Vote_lcapOSMAN BEY VE AHILIK Voting_barOSMAN BEY VE AHILIK Vote_rcap 
Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 
TakvimTakvim

 

 OSMAN BEY VE AHILIK

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
DarkMafia_76
Webmaster
Webmaster
DarkMafia_76


Erkek
Mesaj Sayısı : 218
Yaş : 31
Nerden : ankara
Lakap : LordofMafia
Kayıt tarihi : 08/11/08

OSMAN BEY VE AHILIK Empty
MesajKonu: OSMAN BEY VE AHILIK   OSMAN BEY VE AHILIK EmptyC.tesi Ara. 06, 2008 8:37 pm

Abbasî halifesi en-Nâsir li-Dinillah (575-622/1180-1225) rehberliginde kuruldugu kabul edilen ahilik, kisa zamanda Islâm ülkelerinde tesirini göstermeye basladi. Son derece düzenli ve disiplinli olarak çalisan bu teskilât, miladî X. asirda genellikle ilk Müslüman Türk devleti kabul edilen Karahanlilar vasitasiyla Türk dünyasinda da boy göstermeye basladi. XI. asrin ikinci yansindan (1071Malazgirt) sonra, kapilarini Müslüman Türklere açmis bulunan Anadolu'ya, dogudan birçok göçler olmustu. Daha önce de Anadolu'nun Urfa'dan (Sanliurfa) baslayarak Adana'ya kadar giden sinirlarindan, zaman zaman giren Abbasî ordulari, Nigde, Nevsehir, Kirsehir, Kayseri, Yozgat ve Ankara bölgelerine akinlar yapmislardi. Ordu mensuplarindan bir kismi akinlar sonunda ele geçirilen bu yerlerde bazan da yerlesip kaliyorlardi. Özellikle VIII. yüzyilin ikinci yansindan itibaren Abbasî ordusunun ayrilmaz bir parçasi durumunda olan Türkler de, bu ordu ile Anadolu'nun içlerine kadar gelmislerdi. Türkler, iklim ve jeolojik yapi bakimindan Orta Asya'ya benzeyen Kirsehir yöresini begenerek burayi yerlesim bölgesi olarak seçmislerdi. Bundan sonra normal ve isteyerek devam eden göçleri, XIII. asirdaki Mogol istilasindan kaçma takib etti. Bu istiladan önceki göçlerde daha iyi bir iklime gelme, hayvanlar için daha iyi bir kislak ve yaylak bulma düsüncesi hakimdi. Bu sebepledir ki, Mogol baskinindan önce gelenler, daha ziyade göçebe, asker ve hayvan yetistiricisi idi. 1225 tarihinden sonra gelenlerin ekonomik ve sosyal durumlari, bu ilk gelenlerden daha farkli idi. Zira, korkunç bir katliamdan kurtulmak için gelen bu sonuncular çogunlukla, esnaf, tüccar, zengin ve sanatkârdi. Bu yeni göçmenler, geçimlerini saglayabilmek için, yerli ve müslüman olmayan esnafla rekabete girmek zorunda idiler. Bu rekabetin kuvvetli, tesirli ve kisa zamanda meyvesini verebilmesi için bunlarin birlesip bir teskilât içinde hareket etmeleri gerekiyordu. Bu teskilât, özellikle hayvancilikla ugrasan, baska bir ifade ile atli göçebelerin ihtiyaç duyduklari bir sahaya cevap vermeliydi.

Böyle bir çalisma faaliyetinin içinde bulunuldugu sirada yeni bir Mogol tehlikesi bas gösterdi. Bu tehlikenin merkez üssü Anadolu idi. Daha önce gelip buraya yerlesmis bulunan Müslüman Türkler için büyük bir tehlike olan Mogollara karsi bazi kimselerin farkli sahalarda faaliyette bulundugu görülür. Bunlar: Ahi Evran ismiyle bilinen Seyh Nasirüddin Mahmud (ö. 1262), Baba Ilyas, Haci Bektas ve Mevlânâ Celâleddin Rumî gibi önemli sahsiyetlerdi. Bas gösteren Mogol tehlikesine karsi farkli alanlarda halki irsad etmeye yönelik çalismalardan birisi de esnaf ve sanatkâri bir birlik altinda toplamaya muvaffak olan Ahi Evran tarafindan yapiliyordu. Böylece o, sanat ve ticaret ahlâkini, üretici ve tüketici menfaatlerini güven altina almayi, bu vesile ile kötü politik ve ekonomik atmosfer içinde, onlara yasama ve direnme gücü vermeye çalisiyordu. Bu yüzden ilk defa Kirsehir'de XIII. yüzyilda kurulan ahilik, kisa bir zaman içinde Anadolu'nun hemen her tarafina yayilmis oldu. XIV. asir Islâm dünyasi ile birlikte Türklük âlemini canli levhalar halinde gözlerimizin önüne seren Ibn Batûta (1304-1369), Anadoludaki seyahatlerinde, kaldigi birçok ahi zaviye ve tekkesinden bahsetmekle kalmaz, onlar hakkinda genis ve doyurucu bilgiler de verir.

Anadolu'daki ekonomik ve sosyal hayatin düzenlenmesinde XIII. yüzyildan itibaren büyük bir rol oynadigini gördügümüz Ahilik, sanatkâr ve esnaf zümreleri arasinda yayilmis, sosyoekonomik özelligi agir basan bir teskilat olarak görünmektedir. Anadolu'nun sosyal ve ekonomik yapisina Müslüman Türk sanatkâr ve esnafinin is ahlâki, insan terbiye ve egitimi, fazilet sahibi olma, sosyal yardimlasma ve dayanismada örnek olma gibi hususlarda etkili olan bu teskilat hakkinda bir hayli bilgiye sahip bulunuyoruz.

Osmanli Devleti'nin kurulus hamurunda mayasi bulunan ahiligin oynadigi rol, küçümsenemeyecek kadar büyüktür. Gerçekten de Osman Bey'in faaliyetleri esnasinda Anadolu'da ahilik, büyük bir güç olarak faaliyetlerine devam ediyordu. Osman Bey, ahi reislerinden olan ve Eskisehir civarinda Itburnu denilen mevkide tekkesi bulunan Seyh Edebali'nin kizi ile evlenmekle ahilerin nüfuzundan yararlanabilmistir. Seyh Edebali, o havalinin en itibarli ve sözü dinlenen, kendisine hürmet edilen bir sahsiyeti idi. Sam taraflarinda tahsilini ikmal etmis, zengin, tekke ve zaviye sahibi bir kimse idi. Herkese yardim eden bir kimse olmakla birlikte fakir ve dervis görünümlü olmayi tercih eden bu zatin damadi olmakla Osman Bey, ahilerin gücünden istifade etmisti. Nitekim Seyh Mahmud Gazi, Ahi Semseddin ve oglu Ahi Hasan ile sonradan Osmanlilarda kadi, kadiasker ve vezir olan çandarli (Cendereli) Kara Halil de ahilerden olup bunlarin tamami Osmanli Beyliginin kurulmasinda ve büyümesinde hizmet etmislerdi.

Gerçekten, bu dönemde Anadolu'nun sosyal bünyesine hakim olan ulema, dervis, sanatkâr ve kahramanlar kadrosunu bir arada düsünmemiz gerekir. Mücahede sevkini ve Islâm birligi susuzlugunu en ileri ve yüksek voltaja ayarlamasini bilen bu iman adamlarinin, Selçuklulara müvazi bir mukadderat çizgisi üstünde yürüyecek olan Osmanli Beyligi'nin kurulusu hadisesine fiilen katilmis olmalari, devletin ve Islâm ümmetinin bir talihi olmustur. Öyle ki bir tarafta olgun, sözü dinlenir ve seviyeli bir seriat ulemasi ile beraber yürüyen, Sünnî ve muhtesem bir tasavvuf anlayisinin dogurdugu teskilât; öbür tarafta Âsik Pasazâde'nin, Gaziyan-i Rûm, Abdalan-i Rûm, Ahiyan-i Rûm, Bâciyan-i Rûm dedigi organize ve hamasîdinî teskilât. Biraz önce de belirtildigi gibi gerek Osman Bey, gerekse onu takib eden ilk hükümdar ve sehzâdeler ile idare ve devlet adamlari, tasavvuf müessesesinin veya yine bu teskilatin müsterek esaslarina sahip ahiligin gaye, terbiye ve disiplinine göre yetismis, cesur, dinamik, mert ve iç âlemleri kontrollü kimselerdi. Bu sebeple yeni devlet, muhtesem oldugu kadar âdil ve müsavatçi bir idare tezgahina, renk, sekil ve ahenk yetistiren bir iç ve dis kuvvetler dengesini dünyaya hediye etmeye hazirlaniyordu.

Hem akil hem de imanla desteklenen yeni devlet, adeta tabiatin himayesine kabul edilerek daha ilk yillarda mücahid ve yekpare çehresini kazanmisti. Su da var ki, Osman Bey'in etrafini çevreleyen ilim ve hikmet kadrosu, yalniz yasadiklari devrin irfan, iman, ahlâk, idare ve hukuk haritasini çizmiyorlardi. Onlarin hizmet ve hedefleri, bir hanedan veya bir zümre ile belirli bir zamana has degildi. Bir medeniyet ve ideolojiyi devirler ölçüsünde gerçeklestirmek için genç padisahin sahsinda gelecek han, hakan ve kütlelere yol açip öncülük ediyorlardi.

Böylece yeni devlet, tam bir ahenk ve üslup ile ise baslamis, müsterek bir tezgahin basinda, istikbalin dokusunu örmeye ve gelecek zamanlara miras birakmaya hazirlaniyordu.

Görüldügü gibi, devleti, bir yandan mantikî, bir yandan da manevî temellere oturtan Osmanlilar, merkezî ve idarî otoritenin, politika ahlâkini kontrol eden bir yardimci kuvvetler halkasi tesis etmekle de icra ve tesriî organlarini hak ve adalet unsurlarinin murakabesine vermis oldular.

Gerçekten, Avrupa'nin kuvvetten baska bir güç ve otorite tanimadigi bir dönemde, yeni yeni filizlenip gelisen Osmanli Devleti'nde adalet, hak ve hukuk prensiplerine göre davranip hareket etmek babadan ogula nesilden nesle (neslen ba'de neslin) vasiyet ediliyordu. Hoca Saadeddin Efendi (tarihçi, Seyhülislâm), Osman Gazi'nin, oglu Orhan'a olan vasiyetini su ifadelerle nakleder:

"Dilerim ey sahib-i ikbâl u câh

Etme sen cânib-i zulme nigâh

Adl ile bu âlemi âbad kil

Resm-i cihâd ile beni sâd kil

Râh-i cihâd içre edüp ictihâd

Memleket-i Rum'da kil adl u dâd..."

Görüldügü gibi Osman Gazi, devlet iç teskilâtinda sakat ve zayif bir taraf birakmamak, bir çatlak ve gedige meydan vermemek için basta devlet adamlari olmak üzere her ferdin kendi durumuna göre Islâm'in arzuladigi adalet anlayisi çerçevesinde hareket etmesini istemektedir. Osmanlilarda, nesilden nesile vasiyet edilerek devam eden bu anlayisin sonucu olarak ortaya çikan uygulamaya bakan Gibbons, Osmanlilari sevmemekle birlikte su sözleri söylemekten kendini alamaz:

"Yahudilerin toptan öldürüldügü ve engizisyon mahkemelerinin ölüm saçtigi bir devirde Osmanlilar, idaresi altinda bulunan çesitli dinlere bagli kimseleri baris ve ahenk içerisinde yasatiyorlardi. Onlarin müsamahakârligi, ister siyaset, ister halis insaniyet duygusu, isterse lakaydî neticesi meydana gelmis olsun, su vak'aya itiraz edilemez ki, Osmanlilar, yeni zaman tarihinde milliyetlerini tesis ederken dinî hürriyet umdesini (prensibini) temel tasi olmak üzere vaz' etmis ilk millettir. Ardi arkasi kesilmeyen Yahudi ta'zibati (iskence) ve engizisyona resmen yardim mesuliyeti lekesini tasiyan asirlar esnasinda, Hiristiyan ve Müslümanlar, Osmanlilarin idaresi altinda ahenk ve baris içinde yasiyorlardi."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gozyaslarim.1forum.biz
 
OSMAN BEY VE AHILIK
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» OSMAN BEY'IN ÇOCUKLARI
» OSMAN BEY'IN ÖLÜMÜ
» OSMAN GAZI VE BEYLIK
» OSMAN GAZI'NIN RÜYASI
» OSMAN GAZI'NIN SAHSIYETI

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Unutulan Herşey :: Dersler,Ödevler,Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: